Bir İnsan ırkı olan Tulganlar, Coruscant'ın doğu bölgelerini kapsayan bozkırlarda yaşayan göçebe kökenli bir topluluktu.
Tarih[]
Kökenleri göçebe olan kavim uzun süreler Sunoli ırkından olan diğer insanlarla mücadele etmişti. Savaşların çoğunda Tulganlar üstün konumda olsalar da Diktanom Çağı'nın ardından üstünlüklerini koruyamamışlardı.
Tulganların bazıları göçebe kalmaya devam etse de bazıları da zamanla yerlekşik hayata geçmişlerdi. Hala göçebe olan Tulganlara Ko'char yerleşik hayata geçenlerine ise Şiman denirdi. Şimanlar yerleşik hayata geçtikten sonra ayrışmaya başlamış ve kendi kültür havuzlarını oluşturmuşlardı.
İlk Kağanlık dağılınca Ko'charlar kendilerini tüketmiş ve iç savaşa tutuşmuşlardı. Altun Han Büyük Kağanlık hayalini gerçekleştirmek için kanlı savaşlarla Ko'char topluluklarını birleştirdi. Daha sonra hedefini Şiman topluluklarına çevirdi. Şimanlara da kanlı savaşlarla boyun eğdirdi.
Yüzyıllar boyunca gezegene egemen olan Tulganlar Coruscant Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden süreçte bir potada eridiler. Şiman kültürüyle Ko'char kültürü bir bütün haline geldi. Galaktik Cumhuriyet'e giden süreçte ise Tulganların çoğu Coruscant'tan ayrılmış ve başka gezegenlerde koloniler kurmuştu. Naboo ve Mandalore gezegenindeki insanların büyük çoğunluğu Tulgan ırkından gelmektedir. Bu gezegenlerde de bağımsız kültürler oluşturmuş ve Naboolu, Mandalor gibi yeni kültürler oluşturmuşlardı.
Kültür[]
Şimanlar[]
Yapımı kolay ahşap evlerde yaşayan Şimanlar işlemeli ipek kaftanlar giyerdi. Çoğunlukla balık ve pirince dayalı beslenme şekilleri mevcuttu. Bir kısım Şimanlar tıpkı göcebe kuzenleri gibi kurutulmuş et ve kımızı da sıkça tüketmekteydi.
Kaligrafiler, minyatürlerle işlemeli halılar ve tablolar yapıp evlerine asarlardı. Oldukça baskın ataerkil bir aile yapıları vardı ve kişinin değerini geldiği soy belirlerdi. Halk hikayeleri genellikle kahramanlık yada korku hikayelerinden oluşmaktaydı.
Savaşçılar[]
Savaş, Tulganların kültüründe önemli bir yer teşkil eder. Ülkenin önemli klanları birbirleriyle pek çok kez karşı karşıya gelmiştir. Corsucant'ın doğu topraklarının sadece %30’unun tarıma elverişli oluşu, toprak kavgasını doğurmuştur. Toprak savaşları da hem dinsel, hem de fiziksel gelişim ve mücadele yöntemlerini gerektirdiğinden, savaşçıların gelişimi de bu olguya dayalıdır. Şiman savaşçıları at üstünde, yaya, silahlı, silahsız dövüş konusunda eğitilmişlerdi. Ok da kullanırlardı. Altun Han'ın fetihleriden sonra kılıç kullanmaya ağırlık vermişlerdi. Katana adı verilen bir kılıç ve Tanto adı verilen bir hançer taşırdılar. Savaşçıların çoğunun kılıçlarının bir adı olurdu ve silahlarının ruhu olduğuna inanırlardı. Kendine has deri bir zırh kuşanırlardı.
Ko'charlar[]
Yurt denilen deri ya da keçe ile kaplanmış taşınabilir, yuvarlak çadırlarda yaşarlardı. Ekonomileri ve kültürleri at yetiştiriciliğini, biniciliği ve göçebe hayvancılığı öne çıkardı; bu genellikle bozkır kenarlarında yerleşik halklarla ticareti içeriyordu. Savaş arabasını, arabayı, süvariyi ve atlı okçuluğu geliştirdiler ve dizgin, kantarma, üzengi ve eyer gibi yenilikler getirdiler. Bozkırları aşan yeniliklerin çok hızlı bir şekilde yayılması, bozkır sınırındaki yerleşik halklar tarafından kopyalanmak üzere geniş bir alana yayılmıştı.
Kurutulmuş et ve Kımız gibi besinler tüketirlerdi. Yünden kaftanlar giyer minyatürlerle işlenmiş halılarını çadırlarında sergilerlerdi. Yirmi ila otuz yurtluk obalara bölünmüş şekilde yaşasalarda bazı obalar yüzlerce çadırdan oluşmaktaydı ve bunlar genellikle ufak obaların savaş zamanı yaptığı ittifaklardı. Zamanla artan nüfus sebebiyle Sunoli ve Şiman şehirlerine yerleşen Ko'char obaları dahi olmuştu. Bozkırdaki verimli alanların kısıtlığı zamanla obaların sayısının azalıp oba başına düşen çadır sayısının artmasına yol açmıştı.
Savaşçılar[]
At üzerinde savaşmaya göre tasarlanan sertleştirilmiş deri ve metalden yapılan özel zırhlar kuşanan savaşçıları temel silah olarak Bileşik Yay, Mızrak, Katana ve Mızraklı Balta kullanırlardı. Börka denen kürklü miğferler kuşanırlardı. Genellikle yuvarlak külah şeklinde olan bu başlıkların kulaklıkları ve hareket özgürlüğünü arttıran katmanlı boyunlukları da bulunur. Miğferin kürk astarı da ekstra sıcaklık ve rahatlık sağlar.
Büyük savaşçıların miğferlerinde şahin tüyü bulunurdu. Bu savaşçıların toplumda saygın bir konumu vardır. Hatta zaman zaman vergi dışı tutulmuşlardır.