Hoş geldin, sevgili okuyucu. Galakside birileri sohbet ediyor, farkındasın değil mi?
HOTH ŞEHRİ
Zıtlıklı Nahk, bir kahvehanede yaşlı Vrihek Menogroba ile karşılaşıyor!
Zıtlıklı Nahk (Nahk Vaonis): Aldetta
Vrihek Menogroba: Eera.local
Nahk:
(kafasındaki tuhaf kasktan sesler çıkarak gelir)
Vrihek! Merhaba dostum. Oturabilir miyim?
Vrihek:
Eee uurhE eejej ghji ii Geno euıh j keel Keoleke.
Otur otur, çeviri aletini çıkardım bir nefes almak için. Yiz yapıyor.
Nahk:
Anladım. Öğretmenlik nasıl gidiyor? Kaç ay oldu şimdi, beş ay falan herhalde.
Vrihek:
Yöyle bir şey, evet. Rahat bir meslek bu. Benim görüşümce tabii. Ama çocukların bir şey bildiği yok.
Nahk:
Eminim dostum. Öyle sınıf öğretmenliği gibi işler daha rahattır eminim de, benim durumumu biliyorsun. Millete laf anlatmaya çalışıyorum başlarından savıyorlar, küfür ediyorlar. Kimse beni dinlemiyor ki! Böyle giderse Zıtlık Denizi'ne varamayacağız.
Vrihek:
Onlar yinançsızlar. Kafanı, o zımbırtını ve yöğretilerini yeni jenerasyonlara yöneltmeni yöneririm.
Ben çoktan seni çocuklara yöğretmeye başladım. Bilirsin, çocuklar anlamadıkları şeylere küfür etmezler.
Neden sustun yavrum, ne düşünüyorsun?
Nahk:
Sen iyi birisin Menogroba. Sen iyi birisin. Gerçekleri görebilmek için bakış açını tamamen değiştirmeye hazırsın...
(Vrihek kıs kıs güler; çok sevinir ve terler. Bir süre sessizce dururlar.)
(1-2 dakikalık sessizlikten sonra Zıtlık Denizi'nin mesihi olan Zıtlıklı Nahk, tekrar konuşmaya başlar)
Nahk:
Yeni dedikoduları duydun mu? Geçen sene gelen Güç pratikçisiyle ilgili... İsmi neydi? Rejei mi?
(garson droid ikiliye yaklaşır)
Ah bir saniye dostum. En az bizim kadar kanlı canlı olan bir mahluk geldi, heh heh. Efendim, bu saygın Anzellalı'ya bir yarım porsiyon Echo pastası ısmarlamak istiyorum, peyniri çok olsun.
(droid gider)
Heh heh. Evet, duydun mu dedikoduyu bu Rexé ile ilgili?
Vrihek:
O mahlukatın benden daha canlı olduğu bile söylenebilir, eh eh yıh. Teşekkür ederim bir süredir yiyemiyordum, gerçekten de canım çekmişti. Hala yismi Rey diye biliyorum. Değiştirmediyse tabii. Geno bile yisim değiştireceğini söylüyor.
Henüz duymadım dedikoduyu, ne diyorlar? Dökül bakalım yüfürtülü.
Nahk:
Anlatayım: Dedikoduya göre, Rey denilen Güç pratikçisi aslında Tarisliymiş. Şehrimizde geçirdiği iki hafta boyunca devamlı olarak eski bir Taris şarkısını mırıldanmış.
Vrihek:
Ah! Tanıdık gelmişti o melodi bana da.
Nahk:
Hıh hıh hıh... Vrihek, seninle geçirdiğim zamandan çok keyif alıyorum. Seni gerçekten çok özlemişim!
(yanlarındaki bir grup Direniş gazisine işaret eder)
Bu yeniler bilmez ama, yirmi yıl önceki pastane kavgasında duruşunu en çok beğendiğim vatandaş sendin.
Ah... şey, istersen peynir döktürebilirim?
Vrihek:
AH AH AH ıh! Dök dök, bolca olsun. Bu arada, sen de sanki çok bilirsin sanki o kavgayı. Altı yaşında sokaklarda koşan garip bir çocuktun. AHAH EH AH ıh.
Nahk:
(kahvehanenin tezgâhından Echo örümceği peyniri alıp gelir)
Evet, henüz gerçeklerin farkına varmadığım günlerdi. O kavgayı iyi bilirim çünkü taraf tutmuyordum. Benim yakın dostlarım da o kavgada olmasına rağmen asla taraf tutmadım. Gerçeği, galaksideki herkesten önce keşfetmemi de buna borçluyum.
Bilirsin. Övünmek gibi olmasın ama, çok ustaca gördüm gerçekleri. Kendimi tekrar ettiğimi biliyorum. Evet, ama durum bu. Hepinizden öndeyim ve takipçilerim çok seçkin kişiler. Bir gün Zıtlık Denizi'ne varacağız.
Vrihek:
(bu sefer daha da sevinir ve sevinçten kıpır kıpır olur, ter içinde kalır ve sevinme sesleri çıkarır)
Nahk:
Heh heh heh. Evet komik, ama öyle. Yalan yok. Teto yakın bir arkadaşımdı, o da Tarisliydi. Ama onun yanında kavgalara katılmadım o günlerde. Çünkü taraf tutmuş olurdum, muhakemem zayıflardı.
Beni ancak sen anlarsın, biliyor musun? Eminim ki, o ihtiyar gülüşünün arkasında ciddi bir akıl yürütme ve tarafsız bakış açısı var. Sen de benim gibisin. Bu kadar masum ve saf bir tip olmasaydın, eminim benden önce sen mesih olurdun! Heh heh heh.
Vrihek:
AHAH AH ıh! Ben mesih olamazdım, benim kafamda ses çıkaran öyle bir zımbırtı yok.
İstediğin kadar övün! Dediklerin doğru, genç yaşına rağmen çok erken erdin.
Teto'yu geçen seneki kavgada tekrar andım. Yazık oldu o cocuğa.
Nahk:
Teto'nun ölmemesi gerekiyordu. Keşke sözümü dinleyip geride kalsaydı. Yaşayacak çok şeyi vardı. Benden üç yaş büyüktü o dönem, dokuz yaşındaydı. Dokuz yaşında bir insansan elindeki silahların bir önemi yok, bir kavgaya girmemen gerekiyor. Fazla dayanıksızsın çünkü.
Ayrıca kafamdaki bu zımbırtı, bana psikolojik olarak destek olan tek şey. Zıtlık Denizi dalgalarının sesini taklit ediyor olması sadece sembolik bir detay. Bu gezegene düştüğümden beri hep yapayalnız yaşadım. Dört yaşında bir insan yavrusunun tek başına yaşadığını düşünebiliyor musun, Vrihek?
(iç çeker)
O aşağılıklar...
(Vrihek'in de bildiği geçmişini hatırlar)
O aşağılıklar benim çocukluğumu öldürdü.
Vrihek:
Onlar yinansalarda, Zıtlık denizi onları boğacak.
(bir süre öylece otururlar ve dışarıdaki akşamüstü Hoth manzarasını seyrederler)
(dışarıdaki dondurucu soğuk tüyler ürperticiydi ama Hoth Şehri'nin içerisinde güvendeydiler)
Nahk:
Evet. Benim de canım çekti.
(garson droide el işareti yapıp çağırır)
Ben de bir yarım porsiyon Echo pastası alabilir miyim?